EL - VEDA
Bir tel gibi titrerdi yüreğim
Bakışlarım sana her değdiğinde Duru bir su gibi gözlerin Ruhumun kayalıklarından fışkırırdı Kuşlar gibi göç edecekmişcesine Süzerdin ufukları Bazen dalıp gökyüzüne Bulutları tarardın kirpiklerinle Sanki saçların Yön verirdi rüzgârlara Ansızın çocuksu bir gülüş Yıldız gibi kayardı dudağından Belki de hiç çocuk olmadığından Hep hazır beklerdin Sanki bekleyenin varmış gibi Kaplumbağa misali ev arardın Sırtındakinden habersiz Belki de ondan Adını el-veda koymuştu annen Belki de kardeşlerin Veda etmeden gittiler diye Ama el-veda Dönülmeyecek yolculuğa alınan biletti Yoksa giderken sallanan el Ve iki heceden oluşan veda değildi Ama annen biliyordu Sende kardeşlerin gibi gidecektin Onun için sevmeye korkuyordu seni Bir kere candan sarılıp Koklayamamıştı tenini Her geçen dakika Sanki ölümden çalınıyordu Sema ya kalkan her el Hayat istiyordu İşte bunun için annen Adını el-veda koydu Varlığına alışmamak için |