İstanbul ve Serçe
otel terasında sisli bir gündü
seni seyre daldığımda üzüldüm, hayalimdeki gibi değildin, değişmiştin... seni hissetmeye gelmiştim kışın ortasında, çocukluğumdan kalan anılarla... sokakların hayalimde hep arnavut kaldırımıydı... beyoğlu cıvıl cıvıl, kafeler insanlarla süslü sıcaklığını hissetmek, kalbimin diplerinde çağlayan ırmağın coşma anıydı... günler ardı ardına geçerken, çemberli taşda geçmişin yorgun yüzünü, sultanahmetde kocaman yüreğini gördüm... ortaköyün büyüsünde başım döndü, mavin ise nazar boncuğu, gözümüme değdi... puccininin, la bohemini söylüyordu sanki martıların... galatadan sana bakarken, isyan günlerindeki aşkı gördüm... yaşanmışlıklarınla ayakta durabilen tek mucizeydin ara sokaklarında gözyaşların, incinmiş bir halin vardı, üzgün bakıyordun taş yığını semtlerine... üzülme aşk-ı şehrim, senin en dehlizlerini değişmem, dünyanin hiç bir yerine... sen kanatları engin sevdalı, bense ürkek serçe, seyretmeye doyamıyorum seni pierre loti den kibar beyefendim yürekli sevgilim... f.huy |