İLLALLAH
Neler çektirdin neler, dedim artık illalah
Nereye gidersen git, arayıp sormam billah Bir de sadaka verip derim elhamdülillah Sanma ki ağlayarak, yoluna duracağım Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım El arı, düşman körü diyerek geçti yıllar Birtek Allah`a ayan, demem ki bilsin kullar Sakız olup ağıza olmasın diye diller Susmanın sonu yokmuş, nereden bileceğim Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım Bir kez güven vererk, umuda bağlamadın Her çekip gidişinde hani; az ağlamadım Dönüşünde yüzüne vurmadım söylemedim Tenhalarda bağrıma vurmaktan deleceğim Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım Hiç sevmedin mi beni, diye sormayacağım Nedeni niçini ne, asla girmeyeceğim Kapın açık olsa da, geri dönmeyeceğim Kim bilir daha neler, ne günler göreceğim Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım Uzun etme kavgaya, gürültüye gerek yok Dönüşüne dualar, döşediğim merak yok Bitti senden alacak, muradım yok erek yok Defterini bahtımın, elimle düreceğim Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım Boşuna heveslenme, ne hakaret ne dayak ’Koca isem hakkımdır’ diyen küf tuttu ayak İstersen ağla dövün, istersen de kına yak Kınaları elimle, sana ben karacağım Yıllardır ne buldum ki, şimdi ne bulacağım Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Kocasına deli gibi aşık. Yarası beresi eksik olmazdı. Ya düştüm derdi ya çarptım. Aslında herkes bilirdi. Dayak yediğini o üzülmesin diye yüzüne vurulmazdı. Her kapıya atılışında yemin billah ederdi dönmeyeceğine. Ama gel diyeceği anı iple çekerdi. Çaresiz hiç değildi. Üstelik oldukça güzeldi. Ona, sevgilerimle... |
tebrikler.....