14
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1647
Okunma

Geceye dönüktü yüzüm
Bir solgun çöl ışığıdır gittiğim kaldırımlar
Nerden geldi göremedim
Maviye dalgalı su saçlı bulut
Saydam ve hırçın
Sır yıldızlarının neşeşi gibi
Sarmıştı benliğimi saçların parıltısı
Ruhumda belirdi, tedirgin o tarifsiz ufuk
Vazgeçemem olur ki onaramaz anılar
Sordum
Sahi sen hiç uçurtma yaptın mı daha önce uzaklara
Bilinmezliğe tutuklu renklerin eteklerinde
Yorgun umutlar gönderirsin diğer boyuta
Saçaklara takılanları yarına bırak
Onlar sevdaya ırmak
Hasreti ver bana yeter
Dönerim ellerimi güneşe
Yakarım her çeşidini özlemlerin
Sürgünlere çekerim ıslak yaralarımı
Toplarım Düşlerimi
Her biri bulut mavisi
Sonra bir çocuk edasıyla
Atlarım eşiğinden yüreğinin
Su da ne kadar yanabilir ki insan
Tutuşsa da alev içinde hücreleri
Sanma ki
Sandığa koyduğumuz birikmişlerimizin
Üzerine konar yeni yapılar
Kırk kapıdan geçsede yağmur
Belli ki alışmışız
Üzülmemek için üzmeye yarınları
Yitirmeden masum rüzgârları
Nasılsa bitmiş küller
Kelepire düşünce savrulacaklar
Ben senle çıkarttım günahlarımı
Kentin sokaklarında
Sonrada vazgeçtim sensizlikten
Haklıdır diye yarınlar,uzandım fakirin ekmeği gibi
Tut ellerimi hadi su mavisi
Sokak lambaları söner birazdan
Gün ağarırken uğramasın gözlerim kızıl kumlara
....
5.0
100% (6)