DİYAR-I FABRİKA
Günlerin hatrı, saatlerde saklı.
Sevilip sayılmam yapılan işin hatrı, Anladım ki: Yaşamdan yaşama insanlık çok farklı. Özümü talan eden, diyar-ı fabrikada. Bazen coşar, koşarım: Bazen de mahmurlaşırım. Akıl deryasına daldığım zaman, deli gibi dolaşırım. Özüm bedenime küsmüş; Selamına karşılık veremem gardaşım. Gönlümü talan eden, diyar-ı fabrikada. İnsan kıymeti insanda gizli, ötesi var mı? Parayla kurulan mutluluklar beni yakıp yıktı. Bir sözle tufana uğradı ömrümün baharı. Gözyaşlarımı kan eden, diyar-ı fabrikada. Kazandığın parada sitem var, makam budalası. Saygıyı bilmeyen sevgiyi anlar mı? Siz vurun, kırın birbirinizi; Ben çekerim cefayı. Aklımı kör eden, diyar-ı fabrikada. Patronu, çalışanı kör düşünceyle hitap ettiler. Diplomanın arka yüzü gibi boş tahsiller. Hakir bakışlı, metanet dolu gönüller, Öldürür beni, diyar-ı fabrikada. Bu diyarda mahkemeye şeytanla nefis bakar. Adalet terazisinde mahmut gibi, yalan bir vâkar. Şöyle böyle yaşarken beni kim asar, Yetmiş iki fırkaya asi olduğum, diyar-ı fabrikada. Bir işten bir aş’ a geçerken kan tere boğulurum Ardı sıra bir öfkeye bir azar’ a gark olur, incinir gururum. Bu hal ile aşçının emeksiz aşına mazhar olurum. Mideme çakıl taşı dökülen, diyar-ı fabrikada. Uzuvlar eksik olsa ne kaybeder ki: Düşünce özürlüsü olunca insan. Ey koca ihtiyar haklıydın sen: Şimdi halim çok perişan. Onca emek onca çapa, gayret bir bir yıkıldı. Günlerim viran. Alın terimi kor ateş eden, diyar-ı fabrikada. Makineler arasında insanlığım pörsür, hasbi hal etmek zor gelir. Kazançlarım ağu olur: Yesem içsem, sevgime son verir. Delimiyim ne! İyilik adına fermanlar yazıp çizerim. Gönül sarayıma eşkıya salan, diyar-ı fabrikada. Kalem seni parça parça kırarım; İnsanlığa sitem yazıp durma. Benim iman sayfama nefreti yazıp sevgimi kurutma. İnsanları geçtim, Mahmut Enes’ i bana düşman yapma. Düzeni bozuk, diyar-ı fabrikada. 26/12/2009 Mahmut Enes YÜCEL |