Yetim
Yetim
Kaldırımlar kadar avareyim yetim zamanın kızıl kıskacı tinerin havalandırdığı yüreğim bıçkın bali kokan ellerimde falçata hırçın rüzgâr gibiyim sokaklara sığmıyor suçlarım köprü altlarına saklanmış korkularım. Yüzüm acem karası sinek gibi vızıldıyorum sokağın iti kadar acım virüs gibiyim, dolanırım karanlığı ne zaman çanta kapsam cılızlığım ele verir kağıt gibi süpürülürüm sitelerden. Giz içinde yüksek kaldırımlar sokak abisinin kapatması gibiyim diş izleri sırtımda aç karnına çığlığım patlar dağarcığımda kan ve kin onulmaz yaralar… Ruhum tırtıklanıyor karanlıklar örtüyor günahlarımı yenilgiden kaldı sabıkalı yüzüm. Öksüzüm tünelin kuytusunda ısıtılan yüreğimin yarısı yırtık kimsesizlerin sesi yanık dinlerim garibin türküsünü içimi büzer, ensemi karartır ecel yetime daha yakın. Bir lokma ekmektir yaşam yetim zamanlar aç benim babam sokaklar. Aşevinin müdavimiyim ele avuca sığmayan aklımın menzili umut boyu asi çocukluğumun yıldızı ay kadar. Derim kemiğe yapışmış yuh olsun zemheriye, ıslıklayın yağmurları kovun gitsin öğlece kalsın yaz. Boğazlanmış sokağın öksüz kuşları yetim bıraktım geceyi. Ali Akdemir 28.9.2002 Kayseri |