uzaklar
uzaklar...
ne kadar uzakta kaldılar gençliğim, hayallerim,mutluluğum... oysa o kadar yakındılar ki, yarın bile değildi, hemen şimdi... iyi bir işim, evim, önünde bir kaç sıra yeşilliğim ve çiçeklerim... çeşit çeşit, renk renk. Sonra boy boy çocuklarım, en az üç tane biri kız ikisi erkek. Bir evin bir kızı olmalıydı, ailesinin biricik kızı. Kardeşleri ona sahip çıkacaklardı. Biri olmazsa öbürü mutlaka bizim yanımızda, yaşlanacaktık. Acı denen şey sadece yemeklerde olacaktı. Hayatımız hep mutlu olacaktı. Dönüp bakıyorum yanmış her şey Biri gelmiş o yangının küllerini üfleyip savurmuş. Asla mutlu olma demiş, asla.... Öyle alışmışım ki mutsuzluğa, acı çekmeye Gülmeye korkar oldum. Tekrar yanmak, savrulmak bana göre değil şimdi. Önümde kaç günüm kaldığını bilmeden Bekliyorum, kapımı çalacak ecelimi..... |
Doyulmaz bir paylaşım
belli ki özlemlerin
kükrediği bir zamanda kaleme alınmış
çok değerli çok başarılı çalışma
zevkle okudum kutlarım