Bir Eski İstanbul Fotoğrafında
Ellerin,eski bir fotoğrafın arabında,
Gözlerin gayyada kaldı. Tam da erguvanların açtığı zamanda. Üstelik emirganda, Aklım bardağı tutan zarif ellerinde kaldı. Sen varken yanımda, Zaman ne kadar da güzellik doluydu. Şimdi o güzellikler, Eski bir İstanbul fotoğrafında kaldı. Yine yadıma düştü o ışıl ışıl tebessümün. Gülüşün aklımı aldı. Sen içten gülerken gözlerime, Devran ne devrandı, an ne andı. Gittin yandı gemiler, Dönmedin çıktığın seferden. Ne senden eser kaldı ne gülüşünden. Şimdi gülüşün, Bir eski İstanbul fotoğrafında andaç. Bu erguvan mevsiminde, Aç bütün kilitli kapıları. Çık o eski siyah beyaz fotoğraftan. Ahı sabahı geceyi şenlendir. Teşrif et gelişinle İstanbulu. Bil ki ey firari, Bunca hasrete rağmen; İçimde hâlâ bir kandil yanıyorsa sendendir… Bir seher vakti gözlerinde nem olayım. Akşam güneşi aşıp giderken, Bakışlarında solayım. Ya,çıkıp gel ihya et bu gönlü. Yahut , Bir eski İstanbul fotoğrafında, Ellerin eski bir fotoğrafın arabında. Ben gözlerinde tutuklu kalayım. 17.04.2010 İbrahim Kilik |