SEN GURBETSİN İŞTE
akşam olup kapıların
tek tek kapandığında ben yalnız kalmışsam sen gurbetsin işte gözyaşlarım hayatın ipine kolye gibi sırar sıra dizilmişse sen gurbetsin işte gözlerim nemli içim buruk dağlar gözümde büyüyor geçit vermez gibi duruyorsa sen gurbetsin işte öfkenle dağları delsen neye yarar gönülde yoksa yerin yalnızsan onca kalabalığa rağmen sen gurbetsin işte yüksekteki kaleden çobanın kavalından dertli nameler yüreğini bir sızı düşürüyorsa sen gurbetsin işte seslenişlerim feryatlarım duyulmuyorsa çığlıklarım sen gurbetsin işte gel gitlerle alnını yaslarsın buharlaşmış cama seyrettin işte sessizce öylece yıpranmış hayallerimden kaldı bu hüzünlerim zaman soldurdu umutlarımın resmini sen gurbetsinnnn uçurumlar bile sırtını dönmüş sesini geri vermiyorsa sana sesine bile ses yoksa sen gurbetsin işte yalvarmam artık feryat figan nedenki alçalmam daha fazla sonuçta sen gurbetsin işte ERDAL KAYA |