Kan kaybından değil “SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!
Vakit yokluğunun ilkbaharı
Umudu sende kalmış yarınlara göçüyorum Ceplerimde yağmurlarla boyanmış düşlerim var Ve ellerimde yalanlara batırılmış parmaklarının izi… Bu gece bir “ben” daha tükettim tütünlerin gölgesinde Ve bir gün daha tükendim gözlerinsiz Tükenmiş zamanların zemherisinde kayıbım şimdi Takvimler benden,ben gözlerinden habersiz… Kentin üşüyen sokaklarını soluklarımla ısıtarak yürüyorum sensizliğe Bir çift ayak izinden ibaret yas karası istasyonlara bırakabildiğim Ben zaten hep kendimi uğurluyorum tren garlarının veda sahnelerinde Hep kendimden gidiyorum Ve en çok düşlerimden vuruluyorum Kimse bilmiyor; tükeniyorum! Sen-sizce ölüyorum gözlerimin önünde Ve sessizce karşılıyorum aşka boyanmış gül rengince toprağın bedenine öylece kayıp giderken ellerimden bir adım bile atamıyorum kendime İçime işleyen sevdanın raylara mimlenmiş intihar eylemlerinden kurtaramıyorum yüreğimi Ve vagonları yokluğunla dolu trenlere ezdiriyorum bensizliğimi Biliyorum çaresi yok bu hastalığın Biliyorum yokluğum yokluğuna vurgun Ve anladım ki alfabesi yok yokluğun Susuyorum! Dönmeyeceksen ateşe ver senli düşlerimi Ve ört üstüme geceyi Uyuyacağım! Yolum çok, çook uzun… Ve yine söylüyorum; Kan kaybından değil “SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…! |
Susuyorum!
Dönmeyeceksen ateşe ver senli düşlerimi
Ve ört üstüme geceyi
Uyuyacağım!
çok goş tebrikler