ARTIK YOKSUNUZ
Kanımın her zerresindeydi, ne var ki el oldu.
Viran yurdunda özüm şahsıma güler oldu. Kime aman diyeyim; Düşmanımdan ziyade, dostum prangalar vurdu. Artık yoksunuz! Ben öldüm!... Var mı teyzem yana yana boynuna sarılayım. Hani dayılarım derdimi döküp huzura kavuşayım. Lan çakallar; Çehreme nefreti koyduysanız, nasıl sileyim. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Amcalarım yılan olup, üzerime zehir saçtılar. Halalarım şeytanmış meğer başımı yaktılar. Olmaz olsun; Hayatın sitemini yüreğime kazıdılar. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Geçtim her şeyden, yok artık yarenim, dostum. Anadan geçtim, babama küstüm. Zalim dünyada ölüme aktı gönlüm. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Yarama merhem sürmedi bir kul. Gün oldu yakıldım, ömrüm oldu kül. Kışın ortasında yaşar mı gül. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Gözlerimden akan yaş olmasaydı, yanardı özüm. Vallahi bu yaptığınıza çok kırıldım iki gözüm. Kırmak değildi niyetim; İki cümlede gerçektir sözüm. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Hicranlıdır hayatım, sevinçle gelir ölümüm. Dostlar attı beni ortaya, şimdi sürünürüm. Yalnızlığımla vurdu beni düşmanlarım, incindi gururum. Artık yoksunuz! Ben öldüm! Mahmut da gider dört omuzda, Hısım akraba olmasın saflarımda, İsmim anılmasın; Götürün beni uzaklara. Artık yok um! Beni unutun! 11/10/2007 Mahmut Enes YÜCEL |
morıs