BİR DELİNİN GÜNLÜĞÜNDENGece soyunuyorken edepsizce yıkıma Meyvesi gurbet kokan ağaçlar ekmekteyim Ritim tutarken mehir sebepsiz helakıma Kanlı elimle kirli tetiği çekmekteyim Bağrı yanık umutlar yine muhtaç bakıma Gece soyunuyorken edepsizce yıkıma Çile makamı düşler dağıldı her köşeye Zamanın sofrasına bağdaş kurarken yüzüm Zorla sokulmuş aklım kaos dolu şişeye Topuklarından gama ekli gecem gündüzüm Düşerken yıldırımlar yığdığım onca şeye Çile makamı düşler dağıldı her köşeye İri ahlarım nefiy edilirken sesimden Dilemma kamçısıyla aşınmış yatağıma Süzüldü kelimeler doğurgan nefesimden Aylakça gülüşlerde çırpınan dudağıma Çıktı tepeme cinler üşüştü her kesimden İri ahlarım nefiy edilirken sesimden Ey yaşım ağu musun ? Oldun bana engerek Çek elini yüzümden kastın değilim artık Aldım boy ölçüsünü birazcık da en gerek Düş yakamdan dört duvar ! Dostun değilim artık Bana içi haz dolu yepyeni bir ben gerek Ey yaşım ağu musun ? Oldun bana engerek Kapanırken yüzüme kapısı hecelerin Kemirdim yalnızlığı sığ parmak uçlarından Beynimde uğultusu inlerken gecelerin Islak tavana astım dünyayı saçlarından Raksı vardı içimde devasa cücelerin Kapanırken yüzüme kapısı hecelerin Şimdi git uzaklara! Ben beni çözünce gel Salaş ruhum bedende kurumuş ayrık otu Zanlı elim muzlimin başını ezince gel O gün göreyim seni kuşat kemiği eti Öğütülmüş öğüde karışmış özünce gel Şimdi git uzaklara! Ben beni çözünce gel filiz 2010 kocaeli Şiirime yorumuyla güzellik katan değerli insan her şey gönlünce olsun Sonsuz teşekkürlerimle........ |