İt Dalaşı
şefine selam eylese; faydası yok!
-kim kime, dum duma! -dırdırın ’bini beş para’; hır, gür! anlar mı ki; deryanın cenubî şimâlini? -en iyisi sen, bildiğini yap; -tayfaları birbirine kırdır! dili sorsa hayırsızı, neresinden zilli? takma bu kadar, eşraf-ı şerefini, cibilliyeti belli; kalleşin kel başı; -kavli bozuk -derisi beyaz! davar sürüsüne ağarsa kurt, çobanı kovar! sofrayı kurar, savar tilkileri de başından halil ibrahim’e ne gerek; işler tıkır! in’e cin’e bayram, aşayiş berkemâl olur -kıran girer ya fakire, o zaman; -kendisi yer; kendisi içer! bir içten vur; bir dıştan kime dokunsan, ötekine söver; biri, nişan bilir; hadi, silahına davran! diğeri, sözün bilir; sazına çullan! kardeşliğin raconundan ya it dalaşı; sok araya vesveseyi, böl ekmeği; -dümen suyunu bulandır! halbuki düşünsen, bulursun şifreyi anadır, toprağın; ölümüne sever; -hem beni besler, hem de seni! |