sana
Gecenin içinde kaybolurken,
yalnızlığım, avunur gider ayaklarım. Sen gelirsin aklıma.ilk sen… Mahpustuk… demir,beton ve kan İlk isyanı değildi ömrümüzün Belki sondu son çarpışmaydı artık Güneş yoktu, bulanık bir karanlıktı ve ciğerlerimizi yakan havayı solurken, kurşunlar yağardı, Karışırdı, silah sesleri, türkülerimize Yankılanırdı, Dört duvar… Sıcaklığındı beni yakan, Ellerin yüreğimi sararken Sen hiç sevdinmi Kurşunları; ‘sevdim yürürken, Gözlerinin içinde kayboluken, Ağlarken, ve düşerken gözyaşlarım saclarına ben öldüm...’ Ne çok severdim ne çok severdi çocukları, öpüşündeki sıcaklığı ben bilirim… Bilirim geride kalmayı, böyle çaresiz gecenin içinde. Bir sen varsın,birde gözlerin Ve bir damla su içmiştik, yağmur suyuydu sen, ben, paylaştık… Seni özledim ben, gülüşünü… Yürüyorum, acıyor yüreğim. Bana verdiğin ipek mendil avuçlarımda,elbet sallanır bir gün, yaramaz gülüşlerinde çocukların. sana gelirim, yüzüne bakamam belki ama hasretine sunarım yüreğimi, ağlayarak... (girab) Deniz kurt 17 ekim 2006 |
Saygılar şiirle bezenmiş gönlünüze.