EBRULÎ DÜŞLER
Raks ediyordu ebrulî bir düş
Geçmiş zamanların hatırı zinde Dönüp duruyor gökte kuş Ferdayı arıyor sesinde. Alev gibi gözlerini çevirince üstüme Bulutlar geçiyor şehirden Rüzgârı yakalamak kolay Geçince başlıyor iş derinden. Uyandırma sözlerimi, el değdirip Kanıyor her biri her yerinden Masum bir ninniyi dinler gibi Sallıyorum beşiğimi incitmeden. Bir ses duyuyorum uzaktan uzaktan Sarıyor içimi baharın neşesi Eski zamanları hatırlatıyor Solmuş gülün hazin hikayesi. Bülbülün gördüğü düşün içindeyim Sahil kenarına yakın seyrindeyim Ufuk kızarıyor gözleri kan çanağı Solgun akşamüstü elma yanağı. Gemiler geçiyor uğramadan şehre Hazin bir türkü gidiyor Kapılıyorum Yusuf’un düştüğü derde Züleyha oluyor gözleri gecede Rakkas düşüyor ahenkli suya Ahenk dalıyor sonsuz uykuya Gerçek değil sanki bir rüya Yaşıyorum dünü günde güya. M.S./2010 KAHRAMANMARAŞ |
Hazin bir türkü gidiyor
Kapılıyorum Yusuf’un düştüğü derde
Züleyha oluyor gözleri gecede
YÜREĞİNE SAĞLIK TOPRAĞIM.