Hıçkırık BestesiDip dalgalarıyla yarışan kulaçlarım, Az geldi yeni yetme ayrılıklara, Tamburi boynumu eyerek Söylediğim hıçkırık besteleri, Yankılanmadı kâgir duvarlarda, Anlamını bulmadı acılarım. Hasret değirmeninde öğüterek nefsimi Senden sonra zifir ektim gecelere. Usanmadık ayrı yerlerde aynı rüyaları görmekten Bir yürek yarasıyım, karanlığın hançeresinde. Derlerki; Allâme-i cihan olsan, Çıkıp arşa, sallansan güneşin eteğinde, Tekme atsan yıldızlara, Komşu olsan seyyarelere, Diz çökersin bir çilli yüz önünde Şimdi; Gün düşmemiş kuşluklarda Önceden duası edilmiş dileklerim inlesin. Cehennem korolarına inat Mabedimin kubbelerini süsleyen, pirinç levhalarda titresin. Ki tüm vuslatzedeler de dinlesin. Bir pişmanlık zamanı borç ver, Pamukta ateş nasıl saklanır göstereyim. Pusatsız çıktığım gönül seferlerinden, Ganimet getirdiğim tüm sermayemi Dizlerinin dibine sereyim. Ahmet Kurt |
KALEMİNİZ HİÇ SUSMASIN....