Gökte dalgalanırken bembeyaz hilâlimiz.
Görevin başında sen, mutludur ahalimiz.
Rabbimin şâfi adı sende karşılık bulur,
Senle coşar gönüller, nurlanır cemalimiz,
Gökte dalgalanırken, bembeyaz hilâlimiz.

Çile ürer yurdumun toprağında taşında,
Kimi pîri fanidir, kimi üç-beş yaşında,
Senin ilgine muhtaç; mezrada, dağ başında,
Bekler acı içinde, evladı ayalimiz.

Savaşta, barışta sen; terörde, depremde sen,
Hepsine yetişilmez; şayet melek değilsen,
Bize yazması düştü, sense eyledin esen,
Takip etmekten bile, kalmadı mecalimiz.

Şefkatin duldasında; kapılmadan yeise,
Mutluluk dağıtırsın, her kim ve her ne ise,
Emrederken amirler, hükmederken herkese,
Gelir sıhhati için, müdürümüz valimiz.

Ayırmadın kimseyi; düşmanlık güdeni de,
Haktan emanet bildin intizar edeni de,
Hemşire “kardeş” demek; kardeşin say beni de.
Sayende kutlu olsun o makamı âlimiz.

Nasihat oldun her dem, isyanlara suçlara,
Deva oldun dertlere, tokluk sundun açlara,
Dal ektin yeşilinden kurumuş ağaçlara,
Sizler olmasaydınız ne olurdu halimiz?

Bizse iş düşmeyince geçtik boşladık sizi,
Hasta koğuşlarında kızdık, haşladık sizi,
“Sağ ol“diyecek yerde, dövdük taşladık sizi,
Coşkun ırmaklar yumaz; pek çoktur vebalimiz.

Parayla pulla değil bu mesleğin ederi,
Bu, sağlık mesleğinin fıtratı ve kaderi,
Ebe-hemşire-doktor hep çekeriz kederi,
İşte böyledir bizim, hali pür melalimiz.

Gökte dalgalanırken bembeyaz hilâlimiz.
Görevin başında sen, mutludur ahalimiz.
Rabbimin şafi adı sende karşılık bulur,
Senle coşar gönüller, nurlanır cemalimiz,
Gökte dalgalanırken, bembeyaz hilâlimiz.