ÇOCUKLUK SAFLIĞIM İLE...
eskiden küçükken ben
minicik bir çocukken ayağımda don tutmazken burnumdan sümük akarken çamurda misket oynarken tasayı derdi tanımamışken dünyayı yalnızca doğduğum yer sanırken ilimden ilçemden haberim yokken ilkokula başlarken okulda öğretmenim döverken arkadaşlarıma öfkelenip söverken işte o yıllarda ben… annem babam öğretmenim konu komşu büyüklerim ne söylerler ne yap derlerse çocukluk saflığı ile doğrudur derdim yıllar geçti altından su geçen köprülerin yenisi yapıldı gönül bazen bir güzele kapıldı değiştik olgunlaştık çağdaşlaştık! aynı apartmanda merhabasız yıllar terör tetikçilerine emanet sokaklar yollar şakır şakır su dökülen balkonlar birbirinden kuşku duyan insanlar yalanlar dolanlar şeytanın bile aklına gelmeyen planlar işte bütün bunlar güzel yurdum insanında tek değişmeyeni gösteriyorlar genlere kadar işlemiş zehirli tohumlar istisnasız değil elbet gerçekte emeğini yüreğini her şeyini ortaya koyanlar da var ancak bunlar azınlıktalar inancınızı yitirmeyin derim elbet bu böyle sürüp gitmeyecek gün gelecek karanlık bitecek özgür bir ülke ve dünya olacak ancak sırt üstü yatmakla olmaz herkes taşın altına elini koyacak |
Ama ne yazikki öyle olanlari tepeleyip geciyorlar vede gurur duyulacakmis gibi
kendilerinden baskasini aptal sanarak!
Temennilerinize aynen katiliyorum. Olmasi dilegiyle