Bir başka telaş var insanlarda bu gün Kaşlar çatılmış, alınlar buruşmuş Belleri biraz daha kambur sanki Sütçü beygiri gibi dönüyorlar çarşıda, pazarda Her sergiye takılıyor, hışımla ayrılıyorlar Kendi kendine konuşur olmuşlar dolaşırken Tansiyonlar yüksek, sinirlenmeler hat safhada Sanki, sanki içlerinde bir şeyler yanıyor Dudakları şişmiş, susuz, çatlamış, kanıyor Boyun damarları parmak, parmak olmuş Bir başka telaş var insanlarda bugün... Her birine baktıkça insan, telaşa düşüyor Çevirip de birine sormak, cesaret istiyor Sokuluyoruz usul, usul sergilerin bir kaçına Etiketler yüksek, fiyatlar ateş pahası. Anlaşılıyor, bu bedbinliğin manası... Pazarcılar bağırıyor, bir curcuna, bir cümbüş “...Gel..! Gel vatandaş, buraya gel..! Bedava... “Batan geminin malları bunlar... Buraya gel! Bir başka pazarcı da oradan bağırıyor, “...Yanılma vatandaş, buraya gel..!Gel, Gel “Fabrika fiyatına..! Maliyetine..! Buraya gel... “Seç, seç al..! Bak, bak al... Gel, gel... “Oraya kanma, burda kal... Şaş da kal. Öteki köşeden de bir başka pazarcı Sesi yırtılırcasına bağırıyor, oynuyor, zıplıyor. “Çocuğunuza, çoluğunuza, ebenize, bebeğinize “Konuğunuza, komşunuza.. Düşünme al... Yığılmış vatandaş, yumak olmuş sergilere Karıştırıyor yığın, yığın giysileri Bedava değil oysa aldığı eşyalar. Sürüp gidiyor böylesi bağırışmalar Bir telaş, bir hengame sürüp gidiyor... Öylesi kalabalık ki, nefes almak mümkün değil Daracık Pazar sokakları işgale uğramış Hele pazarda durup da sohbet etmek yok mu? İki-üç bayanın ayakta muhabbet tellallığı, Çileden çıkarıyor tüm insanları... Hava sıcak, can buruna gelmiş, onu kim demiş Kırk yılda bir görmüş sanki dostunu, Hasret gideriyormuş, kime ne olmuş? Sormayın ki, hiç sormayın..Daha kötüsü var Henüz yürümeye yeni başlayan Cılız bacakları yere zor basan, Yanında bir de çocuk getirmiş... İnsanların eziyeti yetmezmiş, onu da yanında sürüklemiş Tekerlekli Pazar sepetini da orta yere bırakmış, Yarım metrelik pazar sokağını, tümüyle kapatmış Olsun efendim, memlekette özgürlük varmış... İşsiz, güçsüz takımlar da turistlere dalmış, Ağızlarını açıp da sularını akıtır olmuş, Neymiş efendim, göze yasak yokmuş. Pazar, pazar yeri değil, eğlence yeri olmuş, Bir yerde ihtiyacını alamayan vatandaş, Can derdine düşmüş, kan ter içinde, Öte yanda pazarcı, üç kuruşluk nafaka için Hokkabazlık yapıp mal satma derdinde, Pazar adabı bilmeyenler, sokak sohbetlerinde Turistlerse, tatillerini ucuza kapatma derdinde Görevlilerse, ne şiş, ne kebap yanmasın derdinde, Hayat böylesine bir terane, anlayan beri gelsin Sözün özü, koyun can, kasap et derdinde... Gerçekler ne acı değil mi, herkes kendi derdinde?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HERKESİN DERDİ KENDİNE... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HERKESİN DERDİ KENDİNE... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
herkes kendi derdinde...aynen öyle değerli şairim...hayat böyle işte... şiiri okurken sanki gerçekten bir pazar alış-verişi yapmışım gibi oldu...çok güzeldi...yüreğinize saglık. saygılar efendim...
şiiri okurken sanki gerçekten bir pazar alış-verişi yapmışım gibi oldu...çok güzeldi...yüreğinize saglık.
saygılar efendim...