Eskici


yaşadığım günleri özlüyorsam
aklım yapamadıklarıma takılıysa
kafamı kaldırıp yollara bakamıyorsam
ben hayatımın eskicisiyim
yenilerden umut kesmiş bir can
eskileri anar durur mutluluk kapısını
aralamak için
ah çekerek geriye özlemle bakıyorsam
ben eski alır eski konuşurum eskiciyim
yaşadıklarım torbamda üst üste yığılı
hatıralar artık agır bir yük sırtımda
sevda ateşi sönmüş sarı yapraklar
eski şehrin sokaklarını sarmışsa
yaşadıklarımızın eskicisiyiz umutlardan uzakta
yılların arkadaşı sus pus oturuyorsa yanında
sırt sırta paylaşıyorsan artık yatakları ayrı yastıkta
nostalji hayatının arabasına bile girmişse
eskicisin artık emanet hayatta
sabah güneşi kalkman için sebep olmaktan uzak
mehtaplı bir gece şarapsız müziksiz aşksız
giden gemi sadece bıraktığı köpüklerse gözünde
güzel olmuş bir meyva sert bir içki tat çikolataysa
eskicisin artık eskici bu hayatta
lise arkadaşınla üç beş kelamsa günün menüsü
yirmilerinde giydiğin bir kazak sarıyorsa yine bedenin
dinlediğin müzik bir kemanın nağmeleri ise yanık
ve sadece kafanı sallayarak katılıyorsan dans edenlere
sen eskimiş hayatının mesleği ise eskici
köz ateşinde kaynamış kahveden fal kapatmıyorsan
haberlerde emekli maaşı zammı değiyorsasadece kulağına
yarın yapacagın yürüyüşün sonunda bir fırına uğrayacaksan
cebinde iki gofret herzaman torunlar için yedekte ise
ve kapıyı çalmadıktan sonra açanın yoksa balkonda bekleyen
eskicisin artık hatıralarla yaşadığın hayatta
genel anlamda konuştuğun nostalji içerikli cümlelerse
sen eski araban eski kapı numaran silik şapkan soluk
eskileri toplamış yola düşmüş agır agır göçüp giden
yaşlı eskici soyadı hatılanmayan adı da artık moruk