MÜHÜRLEDİM DUDAĞIMI , SUSUYORUM …SÖZ…KALPLERİN ARTIKMÜHÜRLEDİM DUDAĞIMI , SUSUYORUM …SÖZ…KALPLERİN ARTIK Kelebeğim, yüzleşme vakti yüzsüzlerle “sır”larıma kaleyim kendimi onulmaz aşka vurdum çünkü ben yalnızlığım ayrılıklarda aşkı yücelten şarkılara küsüm ölünce, çok sevilen insanlara buruk… aşkın virajını alamayıp,ağaca toslayanlara kızgın acılarımı,burukluklarımı,kızgınlıklarımı aldırmalıyım örtüsü yırtılmış bir yalnızlığa, mor karanlıktan mavi aydınlığa geçiş özlemim ufuksuz balkonlara “kızıl bir seher vakti” olmak dileğim ama sokaklardayım âvare âvare dolaşıyorum kırık bir tırnağım hayatıma;her şeye takılan… nereye kadar sürer bu böyle..? silik sevgilerin süründüğü kaldırımların feryatlarına tıkanan kulaklar gibi olamam gönlünün feri solan âşık bedenler bize ters zamana yürüyen Ferhatlar,Keremler nereye sıvıştı..? bak şimdi gene düştün gözlerime tebessümün seviyor dudağımdan bakışların değiyor geceme gülüşün gözlerime sıçrıyor yüzümde bir gecenin, birde gülüşünün izleri var şimdi yeniden alev almaya başladı tahrif edilmiş sevdamız yakalandık aşka yeniden kıskıvrak;sallana sallana… ayaklarım sahile sürükledi bir dalganın sarsıntısında çarpıyorum kendime neon ışıkları sızıyor geceme ışıl ışıl yüzümde rengârenk yansımalar yüreğimde neşeli ezgiler “bahar gözlerin….” mühürledim dudağımı susuyorum ….söz…. kalplerin artık huzurlu adımlıyorum kaldırımları dönüş yolunda… ve şiirimin son satırına “hoş geldin” diye yazıyorum Seni… |