Rasül PeşindeYoluna kurbânım, yoluna revân, Habîb-i Kibriyâ Tahtın oturmuş. Bülbülüm, Gül´üme ederim figân. Seher vaktinde, divâna durmuş. Seyrettim cemâlin, nazar istedim. Alır mı gönlümü? Pazar istedim. Yollarım tükendi, hazar istedim. Habîb´i, Nübüvvet Mührünü vurmuş Sûret mi, Sîret mi acep gördüğüm? Ravza´da temâşâ edip durduğum, Reyyân Kapısın bile sorduğum, Mahşerde, Ümmetin ister dururmuş. Kevseri ararken; Rasûl başında, Bulmuşum kendimi, “Kara Taş´ında,” Fahr-i Kâinât´ın Ümmet peşinde, Cennet-i Âlâ´nın hayalin kurmuş. İzine yüz sürem; uzakta kaldım. Yollara kurulmuş, tuzakta kaldım. “Rahmân´a” dilekçe yazak ta; kaldım. Gecikmek niye? Haberin sormuş. Dallı Mustafa´yım; Sözden usandım... Gözleri gözleyen, gözden usandım... Ateşi küllenen, közden usandım... “Öz”ledim nebî´yi; Gönül uçurmuş. (07.04.2004-SARICAKAYA ) DALLI MUSTAFA |