İstanbul seni içime çeksem şöyle

Yavaş,yavaş

Seni içime çeksem eguvan erguvan, leylak leylak koklasam

Sonra ıslak ıslak , yosun yosun balık, balık koklasam ,koklasam

İstanbul ismin bile farklı , kibar , soylu, anlamlı

Baksam sana ,görsem seni , duysam seni kapasam gözlerimi hayal etsem seni

Sonra görmediğim kadar görsem ,dalsam gitsem eskiye, maziye , tarihe , eski medeniyetlere, yeni medeniyetlere bizleri biz yapan seni sen yapan

Sonra açsam gözlerimi maviye , yeşile alsam elime tuvali boyasam seni renk renk gökkuşağı gibi çıksam tepelerine

Binsem bir gemiye koy, koy gezsem seni Ortaköyden ,Sarıyere

Bir İnciden bir inciye bir yalıdan bir yalıya tek tek fener fener gezsem

Geçsem öte yakaya Saray Burnundan baksam şöyle Haliçe doğru hayal kursam yorulsam yollarında , balatta bir meyhanede karar kılsam koysam seni bardağıma yudum yudum içsem

Yanık yanık söylesem seni gümbür gümbür dinlesem

İstanbul seni içime çeksem martıları seyretsem Yeni camide güvercinlere yem

verirken senin adına sadaka versem

Sonra kuytu köşelerinde gezerken büyülensem kopsam gitsem gerçek senden

Uyusam Saraylarında şadırvanlardan akan su sesleriyle

Uyansam muhteşem sulietine bakarken ilahi bir sesle irkilsem

Açsam ellerimi tanrıya yakarsam evliyalarınla birlikte iyiki varsın diye şükretsem