Dokuz DefaYaranamazsın kimseye, ona yansan da Dokuz defa ölümden kurtarsan da Topluma açık olan kapalı alanda Nikotin deposu olan, pis sigarandan Leş kokusunu ve dumanını salıyorsan Günahına ve rızkına ettiğin, israfa aldırmadan Vücuduna verdiği, büyük zarara acımadan Devletin yasak kanununa da, hiç aldırmadan Bana ve zarar verip, hakkını gasp ettiğin komşuna, Her şeyden önce kendine saygı duymadan İçiyorsan keyfini ve kıvrımını bile bozmadan Başkasına verdiğin zarara hiç aldırmadan Hakkımı helal etmem arkadaş, sana da Dokuz defa ölümden kurtarsan da Bir kez zararım dokunsa ufacık menfaatine Kaçacak delik aratır, bakmazsın işin hakikatine Dokuz köyden kovarsın, bu senin ne haddine Nadim edersin dürüst olanı, doğruyu söylediğine Gücün varsa, zenginsen, zorbaysan, bana ne Malının ve gücünün, var mı ki faydası kendine? Gelmeyecek misin heyhat, hayatın bendine Dokuz canlı olup, beni dokuz defa öldürsen de Hak için hakkı söylerim, dilim döndükçe bende Dokuz defa beni ölümden kurtarsan da Dokuz defa beni ölümün eşiğine koysan da Anlarım işine gelince, sevgiyle köz kırpmalarını Ettiğin memnuniyet teşekkürlerinin sahte karlığını Mayasını yitirmiş sahte menfaat sevdalarını Şeytana pabucunu ters giydiren peydalarını Hamuru çamurdan, kirlenmiş sahte dostluklarını Hakkımı helal etmem arkadaş, buradan da kovsan Doğru söyleyeni dokuz köyden, dörtnala da kovsan İstersen dokuz defa ölümden kurtarıp Kolonyayla üşümüş ellerimi sabaha kadar ovsan Hele sen, hele sen; Hak hak diyerek hakkıma, malıma ve canıma Giydiriyorsan taş ve sopa arabama, dükkânıma Acımadan kastediyorsan en temel hakkım canıma Dünyada maskeli kamuflaj ile emniyetten, belki saklasan da Saklayamazsın kıyamette, kendini kuldan da, Allah’ımdan da Ne hakkın var, daha alacak, benden hak namına Esas ben sana helal etmem, ne varsa muhakkak hak namıma Dokuz defa beni ölümden kurtarsan da……! Dokunursan ufacık menfaatine, Görürsün arkadaş menfaat karları Sahte ve yapmacık olan candan dostlukları Dokuz defa ölümden kurtarsan da Feyzullah Kırca Akbaşlar köyü / Dursunbey |