KİLİTLİ SANDIK
Kim bilir seni sensiz yaşacağımı…
Yüreğimi yüreğinle bir koyup büyüteceğimi… Kim bilir aşkımızın adının ölüm; Bir nefes kadar kısa, fakat ömürlük olacağını… Senden benden başka kim kim bilir sevgilim… Çok uzaklardasın şimdi, Veda etmeye dilim varmıyor sana. Gideceğini bilmek; öyle acıtıyor ki kalbimi Ne ölüm acısı bu nede bir hançer... Izdırap gibi... Kapanmayan bir yara gibi, Üstü açık... Hayallerimiz vardi seninle; Düşündükçe daha da çok büyüyen. Vazgeçemiyorduk birbirimizden… Kilitli bir sandık gibiydik, Sevdamızı, hayallerimizi, düşlerimizi Biriktirdik içinde. Kimsenin kırmaya gücü yetmediği bir kilit… Korkardık hep; ya bir gün kırılırsa diye; Üstüne bir de kör düğüm attık sevgilim… Bir gün gelip kulağıma fısıldamıştın ya; “Bu sandık senin olsun sevgilim. Eğer gidersem bir gün kimse açamasın içini, Eğer eğer bir gün gelirsem almaya seni, Beyazlarla cık karşıma” derdin. Beklerdim beklerdim senin geleceğini… Kilidi kırdığında; Beyazlarla çıkmak isterdim karşına. Buda hayalimiz oldu şimdi sevgilim… Sen gittin ben ben kilitli kaldım. Çok denediler açmayı fakat başaramadılar. Hayallerimizle birlikte, birde ben varım artık. Büyüdükçe hayallerimiz; bende yaşlandım içinde. Yinede seni sevmekten vazgeçmedim… Büyüttüm bir fidan gibi… Ölüm zamanı geldi, sana kavuşma zamanı. Geliyorum yanına aç kilidi sevgilim… Beyazlarla çıktım yine karşına, Gerçek oldu düşlerimiz, Yanındayım şimdi, Saklı kaldı hikâyemiz sevgilim… Dillere destan oldu şimdi sevdamız, Sevdalılara yol gösterdi sevgimiz, Bu dünyada kavuşamadım sana ama Yaramı kapatacak sevdalar doğdu, Benim sevdama çare bulamadılar ama Bizim hikâyemizle bir buldu yolları. Şimdi şimdi size veriyorum sırayı… Siz yaşatın sevdalılar, Siz kavuşun bizim yerimize, Büyütün hayallerimizi, Büyütün ki kilitli kalmasın sandıkta... |
yazan yüreğe kaleme sağlık
selam ve saygılarımla