Niyet
HADİSLERDEN BİR DEMET.
Niyet! ! ! ! Mü-minlerin niyeti, Hayırlı amelinden, Yapmaya güç yoksa da, Umut var emelinden. Allah halis niyeti, Bil her şeyden çok sever. Peygamber hadisinde, Halis mü-mini över. Mü-min için payedir, Niyetinde sadakat, Yüceltir, ötelerde, Makamını kat bekat. (NİYYETÜL MÜ-MİNİ HAYRUN MİN AMELİHİ.) (Mü-minin niyyeti amelinden daha hayırlıdır.) İnsan şu dünyaya saadeti ebediyyesini kazanmak için gönderilmiş olup; onu kazanabilmesi için büyük imtihanlardan geçirilmektedir. Saadeti ebediye deyince ne olduğunu aklımız pek kavrayamadığından onu kazanma adına gerekli hassasiyeti gösteremediğimiz gibi kaybetmenin endişesini de içimizde his edemiyoruz. Evet, faninin bakiyi, sınırlının sınırsızı, sonlunun sonsuzu anlaması ve kavraması mümkün değildir. Allah’ın yaratmış olduğu en mükemmel mahlûk olan insanda tüm kâinat; canlısı - cansızı, maddisi – manevisi, fiziğe tabi olanı - metafizik özelliklere sahip olanı ile kodlanmış bulunduğundandır ki! İnsan cesedi ile maddi, his ve duyguları ile manevi, yine cesedi ile fani, ruhu ile baki bir varlıktır. Fiziki açıdan dünya hayatının devamı adına gerçek manada çok fazla bir şeye muhtaç olmamasına rağmen,(1) dikkat edilir ise Ruh, his ve duyguları adına; maddi, manevi her şeyi merak etmekte, her şeye ilgi duymakta ve her şeyi istemektedir. Bu isteklerin temelinde ruhunun gelmiş olduğu ve bu âlemde hasretini duyup farkına varmadan aramakta olduğu, istemekte olduğu ebedi hayat ve ebedi hayata ait özellikler, güzellikler, haz, lezzetlerdir. İşte bütün bu sonsuz arzu ve isteklerimize bizi ulaştırabilecek olan ebedi hayatın yatırımı aracı ve sermayesi olan; Allah’a kulluk adına çoğunlukla nefsimize ağır geldiğinden dolayı İSTEKSİZ, mahiyetini bilmediğimizden dolayı VASIFSIZ, BELKİ DE DEĞERSİZ İBADETLERİMİZDİR. Hâlbuki ibadetlerimizi Allah’ın dünya adına vermiş olduğu nimetler ile mukayese ettiğimizde, bir ömür ibadet yapsak; yaşamımızı borçlu olduğumuz bir tek nefesin karşılığı olamayacağını anlamak zor olmasa gerektir. Evet, nefes alsak veremesek ölürüz, verdik tekrar alamazsak galiba yine ölürüz. Yaratıcısına bir nefeste iki defa can borçlu olan bir insanın (canlının) amellerinin (Kulluk vazifelerinin) darlığı, sınırlılığı içinde değil! ! NİYETLERİNİN SAMİMİYETİ, SINIRSIZLIĞI VE GENİŞLİĞİ İÇİNDE talep ve beklentileri olur ise o zaman isteklerine kavuşabilme imkân ve ihtimali daha gerçekçi olabilir. İşte (“NİYYETÜL MÜ-MİNİ HAYRUN MİN AMELİHİ”) Mü-minin NİYETİ amelinden daha hayırlıdır. İlahi müjdesinin Peygamberimiz tarafından bizlere verilmesi, güç ve imkânımız kadar fiziki kulluk, Ruh ve hayalimizin O’nun sonsuz Rahmet, İnayet ve merhametini kazandıracak kadar niyet ve istek, bize ruhumuzun, hayalimizin sonsuz isteklerini kazandırma imkânını verebilir. Konuyu bir örnekle dikkatinize arz edip yazıma son veriyorum. Yatığınız her hayru hasenatta Allah’ım daha çok imkânım olsaydı daha çok kulluk yapsaydım sancısını içinizde his etmek. Bir fakire veya bir ihtiyaç sahibine bir yardım yaptığınızda veya sadaka verir iken, verdiğini yeterli görmeyip, Allah’ım keşke daha çok malım ve imkânım olsaydı da daha çok verseydim. Allah’ım keşke teheccüt ve sair nafile ibadetlerimi de yapabilseydim. Allah’ım keşke hac edebilseydim. Gibi yaptıklarımız ile yetinmeyip, Allah’ım bu ibadetler senin Ulûhiyetinin layığı olmadığı gibi verdiğin sonsuz nimetlerinde asla karşılığı değildir. Ancak bunlar benim beşeriyetimin kifayetsizliğidir. Deyip daha çok yapmamız gerektiğinin istek ve idrakini Rabbimize arz ederek yaptıklarımız ile değil istek duyduklarımız ile mükâfatlandırılma talebini dillendirmemiz adına bilgilendirilip teşvik edilmişiz. Noksan, hatalı, kusurlu, amellerimizi niyetlerimiz ile güçlendirmeli ve zenginleştirmeliyiz ki ahirette bize faydalı olabilsinler. Allah gücünün yettiği kadar amele muvaffak kılmakla beraber, Hayırlı niyetler ile rızasını kazandıracak feraset ve basiret ufkuna ulaştırsın. AMİN (1) Hayvanlar biyolojik açıdan insandan fazla bir farka sahip olmamalarına rağmen ilkel yaşamaları bu konu için izaha gerek bırakmayacak bir delildir. Ve keza, niyette öyle bir hâsiyet vardır ki, seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder. Demek, niyet bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlâstır. B.S.N. Mesnevi Nuriye |
......Anlayacak ve kavrayacak akıl bize sınırlı verilmiştir..
......Her an imtahanda olduğumuzu hatırlayabilseydik,dünyada üzüntü olmazdı,kimse günah işlemez, kimse kimsenin kalbini kırmazdı..Haksızlıklar olmazdı,kimse kendini dev aynasında ve ulaşılmaz görmezdi..Makam ve mevki gözümüzde bir hiç olurdu...En kıymetlinin takvaca en üstün olanımız olanı olduğunu anlayabilseydik, hiç bir yüreği incitmezdik,su-i zanda bulunamazdık.
Kusura bakmayın ben de hassas bir dönemdeyim..Bir süre inzivada olmak istiyorum..
Yorumunuz benim için değerliydi,pembeye boyadım..
Slm sevgi ve dualar..ESRA