Sığınacaksın ALLAHA
Henüz daha oynamayı öğrenmedin
Gülmeyi oysa çok erken belledin Siyah gülleri ak gülleri görmedin Ne hayat sana doyar ne sen saltanata. Oyuncakların… kirli çamaşırların Sen tellerde beyaz durduğuna bakma. Ne yok bilirsin ne açlığa teamülün var Başparmağın bağlar seni hayata İklimlerin kini var, gecelerin uykusu Sen beleren gözlerinle dışarı bakma. Ayazda senin kadar üşümez pinokya Canım… Karanlığının gündüzü pusu. Barış güvercinleri uçuşur gökyüzünde Tebessüm ağarır günahsız yüzünde Beşikte ninni duyup sallandığın vakit Ak sütünün arkasında bir kaşık su. Minnacık ellerinle tutunacaksın dallara Her günün ayrı bir sayfa ayrı bir dava Sende bir öncekiler gibi yaşlanacaksın Büyütmez seni annenin kokusu. Oysa geçmişin izi var her adımında Duyguların samimiyetinden şüphelendiğin anda Çiğ süt emdiğini hatırlayacaksın Yaşanmışlığın yaşlılığın tortusu /yaklaştıracak mezara. Üç kapısını yok saydığın handa Güleceksin ağlayacaksın seveceksin bir anda Bir levha okuyacaksın sağ yanında Başka sığınak olmadığına göre / sığınacaksın HAKKA |
saygımla..