TÜY(Gülce-Bahçe)
--Yukarıya
Tüy, Nasıl Yükseldin? Hele anlat Nerde rüzgârın? Mutlusun maşallah, Cümbüşlü şarkıların... Tüy, Orda Yukarda Yağmur var mı? Mevsim bahar mı? Senin de gözlerin Aşağıya bakar mı? Tüy, Orda Kafalar Hep karışık, Masalar teslim Ve yasalar çorba Karanlığa alışık Gözlerde kin, öfke, nefret Neden acaba, söyle neden? Tüy, Hepsi Sen gibi Hafif, esnek Ve de gamsız mı? Bak ordakilere, Haber aktar bizlere, Enjekte edildi mi Söyle, zehirler cevizlere... * -II- Ne kadar çabuk yükseldin, anlayamadım Sırtında samur kürk, bakışların bile değişik tüy, Dikkat eyle, tabanda kaynamakta en sıcak gözeler.. Kesildiğinde rüzgârın, Uzanıvereceksin kaldırımlara boylu boyunca Bel ki bugün, bel ki yarın... Tüy, Işık delecek karanlığı Açılacak asırlar, Açacak goncalar tebessümle yeniden Bekleme, kaybol ortadan Çabucak tüy!... * -III- "Hayat dediğin iç içe iki ırmak fidanım Farkında olmadan geçer gidersin Birinden diğerine... İç içe iki ırmak can gülüm, Öylesine yakın ama Tarifsiz bir uzaklıkta İki şehir sanki hayat bitanem... Üstte ve altta iki şehir, Birini duvar ustaları yükseltir, Ötekini mezar kazıcı resmeder kazma-kürek.." * Gelip geçici dünya Gelip geçici makam, Masa üstünde yasa Ah be kudüm, ah be ney... Ah be ah kirpiklerin olmasa Girerdi biliyorum emrime, gelirdi gecelerime Işık ışık doğu, rengârenk batı Ve el ele tutuşarak kuzeyle güney... * -IV- Şimdi sen loş koridorlarda, gıcır gıcır iskarpinlerin Kravatının rüzgârı vuruyor yüzüme Şimdi sen çabuk yükselen kanatlarla Midesini düşünen gagalarlasın... "Devlet malı deniz" diyorsun biliyorum Öksürüğün, aksırığın değişti. * -V- "Devlet devlet dedikleri bir kaç kurum, bir kaç insan" Doymak bilmez güdükleri saklar kırık birkaç fincan Çaydanlıktan akar para, rüşvet denen fırsatlardan Tükrüklenmiş düdükleri susmaz öter her gün çan çan!.. * -VI- "Büyük vardır" vatan satar İhanettir gülücüğü... Büyük vardır haram yutar Küçüklerin en küçüğü, Hazinede köprücüğü... Büyük vardır yana yatar Sanırsın soğan cücüğü, Bataklığın son böcüğü... Büyük vardır oruç tutar Derde derman öpücüğü... * Göçer birgün yipelek uçuverir Dayarsan sırtını dağlara daya..., Düşersen gurbete gün kaçıverir Güven kendindeki nazlı sılaya Nakışlanmış duruyor hasılaya Eser rüzgâr kokular saçıverir Siner cennet kokusunda havaya... Edep, her çarşıda yok bedavaya Ve saklanmaz sineler açıverir... Edepsizler giremez bu davaya... Mustafa CEYLAN |
...son derece güzel bir şiirdi değerli usta.
...tebrikler selamlar.