Sanrı’larım,şizofrenik şahlanışların simgesi
Yanılsamalar,kuzu kılığında kurban kasaba
Sen dinle beni,kan gölümde kanadı kırılmış
Ve etime dişlerini geçiren leşçil akbaba..!!!


Göz çukurlarımda ruhu alınmış bebek ölümleri
Ve son baharda çıka gelen ayrılık karamsarlığı
Sağ gözüm donuk,sol gözümde güneş lekeleri
Teşhis eder her gece’nin ırzına geçen karanlığı


Alda gel,kendi ölümüne yardım edecek eceli
Sıkı giyin ki ateş’im tenin de mevsim yaratsın
Kurulmamış düşlerimde saklıyorum nur yüzünü
Varsın kederimin köpeği zincirlerini kopartsın,


Biter mi ? yüreğimin sahiline ölü balina vuruşları
Pencereme kuyuruğunu kıstıran O yıldızların telaşı
Ve rengini kaybeden bir gül’ün kederli savruluşları
O ki gözlerine baktığımda yaşadığım kayboluşları


Bu adamlar kim? ölmüş umutlarımı tekmeleyenler
Boğazına kadar günaha batmış gizli cinayet ehli
Ve büyük süslü bıçakla sessiz bir ölüm dileyenler
Nerdesiniz? şimdi ufukta ölüm diz çökerek görülür


yüzümü göremiyorum,taze kırılmış aynalarda
Kovala gelsin ki soğutma kabus’un gölgesini
Sözlerim,kimliksiz kalır eli kanlı sonralarda
O düş katili uyanışlarda sabahladı bir yanım
Ki Ölümsüz intiharlar defterinde ben satırbaşı
Kalemim yaza dursun,yazdıkça boşalır kanım
Sönük ateşin gölgesinde alevin titrek gözyaşı
Sorma,çünkü cevapsız kalır her beyaz yalanım