Bir filiz göründü topraktan, ilkbaharın başında
Kabak filiziydi başgösteren çınarın yanıbaşında
Mevsim iyi, yağış güzel, birde gülümseyen güneş
Hızla büyüdü sarılarak çınara, sanki kırk yıllık eş

Ulaşınca çınarın boyuna, kibirle baktı da ona
Gururla sordu; kaç yılda büyüdün söyle bana?
Bak kaç ayda yetiştim, ulaştım senin boyuna
Dengi olamaz kimsenin huyu, benim huyuma

Çınar dedi ben çok baharlar yaşadım arkadaş
Yıllardır çiledeyim, gördüm sen gibi çok yoldaş
Hiç güz görmemiş, kış yaşamamış birisin belli
Benim gördüğüm güzlerin, kışların sayısı yüzelli

Hava bir soğusun, erken konuşma şimdilik
Essin bir deli rüzgar, ne yaprak bırakır ne ilik
Kuşların sığındığı yer de, yurt da ben olurum
Kalırsan eyer, sana da dadılık eder, korurum

Kimler geldi geçti, ne tazeler gördüm yok olan
Nice gururlar devrildi, yok birşey geride kalan
Tecrübeye saygı göster, bilgiliye sen hürmet et
Ya hiç konuşma sus, ya da gördüklerine sabret

Derken hızla geçti günler, mevsim ulaştı güze
Nazla, edayla büyüyen kibirli kabak, geldi göze
Sarardı tüm yapraklar, kabağı bir titreyiş aldı
Kabakta ne gurur, ne de söyleyecek söz kaldı

Sadece sorabildi titreyen bir sesle; ne oluyor?
Bu sararma neden, bu üşüme nerden geliyor?
Haksızlık değil mi bu, neler gelecek başıma söyle
Bilge olan sensin, tecrübelisin, hadi durma öyle

Aldı sazı eline çınar, dedi şimdi sıra bende
Dokundurdu lafı, ayağı yere deymeden gidene
Dedi hazıra konarsan, gelirsen üç ayda zirveye
Böyle gidersen elbet ölürsün, kalamazsın seneye

Erken öten horozdan yok mu dedi ders alan?
Hoş bir sedaymış bak, kubbede baki kalan
Selam olsun dedi, canın, cananın değerini bilene
Susulacak yerde susup, güzel söz söyleyene

Kabın içinde ne varsa dışına sızan o imiş
Dervişin fikri ne ise, zikri de ancak o imiş
Dışına bakan paketin, süse aldanıp kanarmış
Boş şeylerle oyalanan, pişman olup yanarmış


Tecrübe çile ister, emek ister, kolay değil
Sen tecrübenin karşısında konuşma, eğil
Gerçekleri görmedin, ders almadınsa eğer
Ne gelirse başa katlan, sana ancak o değer


Gücüm yetmez ki merhem olayım yarana
Haddimi bilirim ben, sığınırım ancak O’na
Bilirim her ne gelirse ondandır, O’dur gaye
Böylece sona erdi, hoş bir sözle hikaye…
Almuti