SENİN YOKLUĞUN
filizlenmeye hazır bir tohum gibi
bu yüreğim seni bekler baharı bekleyen ağaçlar gibi çiçek açmaya hazır seni bekliyorum demlenmeye hazır bir çay gibi seni bekliyorum fukür fukür kaynayan ama demin yüzünü görmeyen su gibi yine acılar içindeyim her yanım darma dağın sokak taşları ıslandı gözyaşımla ve sen yine kayıplardasın sessizce terk edip gittin bu sokak yine sensiz senin nefesinle seslenirdi adeta bu sokak sen sessizce terkkettin öksüz kaldı kedilerin miyavlamalarında bir acı kefen versen giyerler senin yokluğun bir başka acı karla karışık bir yağmur gibisin içimde yağmuru ayıklasam kar yağmura dönüşür karı ayıklasam yağmur sel olur. şimsek çakmaya hazır bir kara bulut gibisin içimde sen benim atamadığım çığlıklarımsın sen karda açılan kardelen gibisin senede bir defa kendini gösterip kayb oluyorsun. sen bir kelebek gibisin zamansız gelip zamansız terkkediyorsun. sen benim zamanımdan çalıyorsun üzgünüm sevdiğim artık sana verecek zamanım yok Orhan YOLBAŞ |