“Nukat”
“nokta vuruşu”
Bin parçayım, serpildim yeryüzüne Zerreciklerim toz bulutu esen rüzgâr Yığınlarla kaplıyor düşleri kar Bu kıssanın hissesi; toprak bana kâr Ne bir deniz ne yeşil ne de yar Gökyüzünden melekler yağar Hiçlikle hakikatin med-ceziri Tuvale vurulan fırçanın teli Saçlarıma değiyor ölümün ak eli Bir-bir eriyorum nesnem anne yüreği Cismim değersiz lira Tedavülden kalkmış aşklar Şair, seni toprak paklar Çanlar sana ezanlar bana işlesin Bir yeşile vurulsun nefesim Akan yaşları toplasın âlem Mazgallar taşsın midene dolsun Şimşekler bu sefer bana serenat okusun Mumlar dikin ardımdan Mevlitlerin ardı arkası kesilmesin Nefesini harcasın bir lokmaya Dürü verdim günahlarımı Ayyaş misali gazeteye doladım Durdum, durdum ve gözümü toprağa dayadım Cansız yaşamlardan Hayat dolu ruhlara Ve yeni dostlara merhaba El-veda derken nefese Ve kirli bedene Sırra ve diğerlerine Bir sana merhaba ebed Yorgun güzel Hayat bana dargın gider Beyaz Biraz Bir/az Bi/raz Ve naz Toprağı kaz Beden na-müstakim Dualar bana, “Fatiha” ruhuma Ben artık tekim… f a t i h d a ğ l a r |