Başörtülü KızŞiirin hikayesini görmek için tıklayın dokuzyüzsekyediyılı kalan esaret için,
iki yıl önce üniversite kapısında adını bilmediğim,tanımadığım,ama uzaktan hüznünü seyrettiğim genç kız için, küçücük yüreğine,dünyalar kadar sevdaları sığdıran ahsenler için, bu gece bir güvercin uçurdum, kanat çırpınışları karanlığın sessizliğini yarsın için ülkeme huzur ve barış gelsin için yazdım.
Ben senin bir damla gözyaşına
Bin damla gözyaşı döktüm Ahsen Kimselere gösteremedim utancımdan Bin yıl sürecekmiş hıçkırıkların Tam dokuzyüzseksenyedi yıl kalmış Ben çaresiz sen çaresiz Hıçkırıkların ne zaman diner Ne zaman kırılır zincirlerin Başörtünü zincirlemişler Yırt kurtul diyorlar Ne de kolay söylüyorlar Bir bez parçasıdır gözlerinde Onlara sormalı Ahsen Sen hiç üniversite kapısında Bir kulübeden içeri girip Çırılçıplak dışarı çıktın mı bir perukla Başörtünü çıkarıp gözyaşlarınla Başkasının saçları başında Saldın mı omzundan aşağı Prangalar ayağında Çekersin dünyanın tüm yükünü Başkasının saçının her teli Bırakır seni demir parmaklar ardında Görünür dünya zindan sana O küçücük yüreğin hüzünlü şimdi Haykıran sesin kulaklarımda “ben inanırım Allah’ıma Ateş böceği değilim Yanıp yanıp sönemem Bir o yana bir bu yana dönemem İnancım her şeyimdir Özgürlüğümden vazgeçemem” Sen duruşunu hiç değiştirme Kaç üçyüzaltmışbeşgün yaşadın Hergün çarmıha gerildi İsa Hergün taşlandı Peygamberin Ben senin gözyaşlarını gördüm Ahsen Bin yıllık esarete haykırışın yankılandı ülkemde Sor onlara Ahsen, sor onlara Başkasının saçını taşıdın mı sen hiç başında Sana ait olmayan bir başla baktın mı dünyaya Ben senin bir damla gözyaşına Bin damla gözyaşı döktüm Ahsen Bin yıl sürecek esaretine Dünden daha çok haykır Ahsen Dünden daha çok haykır Ahsen İZMİR.27.02.2010 |