Sen Geldiğindebir sabah uyandığımda şefkatli bir el bulsam başımda ya da içime doğsa hiç habersiz insem tren istasyonuna ve beklesem siyah raylara bakarak yolcular inse birer ikişer son vagondan sen insen... yağmur yağıyor vapur iskelsinde martılar saklanıyor saçak altlarında oturmuş sokak çocukları uzaktan ıslık çalıyor kaptan yanaşıyor vapur iskeleye yolcular telaşlı iniyorlar ve sen iniyorsun saçların ıslak... ve ben seni bekliyorum her durak arasında kirpiklerine takılmış uçurtmalarım çocuk düşlerimin peşindeymişcesine usanmadan koşuyorum her istasyona her iskele benden sorulur ben kapatırım pencerelerini terkedilmiş evlerin... mevsimleri kovalayan rüzgarlarda uçuyor şimdi geri getirecek bir bahar bekliyorum ve çiçekler yeniden açacak ve dallara su yürüyecek gelincik bahçeleri olacak gözlerim biliyorum sen geleceksin sen geldiğinde bahar gelecek... 31.12.2009 Orhan Bektaş |