Ayna
ey aynada gördüğüm suret,
seni bir yerden tanıyorum! yıllanmış ruhum şarap misali, eskmiş şiirlerim sayfalarımda.. yakılmayı bekleyen anılar var hala, baş ucumda, ayna; söyle bana, nerede hala beklediğim sevda, bu defa kanmam yalanlarına! karalanmış sayfalarda, ismini buluyorum.. gönül ikliminden harflerle yazılmış, şiirler görüyorum. susuyorum.. her nefeste biraz daha yaşlanıyorum, yaşıyorum/yaşamıyorum, yaşlanıyorum.. eksik birşeyler var, bulamıyorum, bunalıyorum. kasvetli gecelere, yenik düşüyorum, düştükçe düşlüyorum.. düşlerime hakim olmuş buhranlar, kan revan içinde uyanıyorum, her geçen gün biraz biraz yaşlanıyorum.. seni anlatıyorum aynalara, yaşamak varken beraber, hür ormanlara koşmak varken, haykırmak varken delicesine gökyüzüne, uzak düşmekte niye? ayna; söyle bana, nerede hala beklediğim sevda, gelmeyecek mi yoksa? yaşlanacak mıyım sana baka baka, utanmalı mıyım yoksa? yüzüm mü kızarmalı? ne yapmalı bu aşk ayıbına, daha da düşmem tuzağına.. ey aynada gördüğüm suret, seni bir yerden tanıyorum! gençliğim misin yoksa, yoksa gecikmişliğim mi? Ozan Fırat |