KOCA USTA
Gün doğar “Bismillah” açar dükkanı,
Helal rızk peşinde o koca usta… Dükkan nedir sanki bir hak kapısı, Hak-kı hak etmeye, o koca Usta… Öyle bir girer ki, titrer atölye, Hükmeder bakışlar, bakır, demire, Öyle bir okşama çeker çeliğe, En büyük aşklarla o koca usta… Elleri ne kadar kaplarsa nasır , Demiri döverken dinlemez hatır, En küçük bir duygu onu ağlatır, Geçiremez gönle söz koca usta… Giyer tulumunu geçer tezgaha, Gönlünden niyazlar yapar Allah’a, Bazen bitmez işi kalır sabaha, Akşama yorulmaz o koca usta… Yağ pas olur çalıştıkça elleri, Bir kerpeten gibi büker telleri, Yıllardır yer alnındaki terleri, Emeğe saygılı o koca usta… Memleket neslinden bekliyor hizmet, Memleketi için çekecek zahmet, Bir dükkanı var ya, en büyük nimet, Külfetin çekecek o koca usta… Sakalına düşmüş, artık beyazlar, Baharı tüketmiş, artık ayazlar, Ardından geliyor; bir,bir çıraklar, Gururla göğsünü ger koca usta… 12.06.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara Her sabah yıllardır gerek çalıştığım şirketlerde, gerekse şu anda kendi şirketimde sabahleyin dükkan açma hazzını kimseyle paylaşmamaya azami gösterdiğim özen den yola çıkarak bu şiiri yazdım... Ahilik geleneğinin devam etmesi en büyük dileklerimden dir. |
Emekle akan her damla ter için saygı duyar,
O nasırlı ellerin, daha çoook büyük kapılar açmasını dilerim.
Saygıar selamlar sunarım.