SARHOŞ GEÇECEKMİŞ SIRATI
Defteri dürülmüş, hesabı kapanmıştır ölünün.
Lakin öğrenmesi gereken çok şeyi vardır dirinin. Ne demiş Rabbin? Nerden bileceksin ki okumadan. Artık faydası yok, ne yapacak ki mezarda yatan. Kitapsız ve bilgisiz Müslümanlık ta olur dersen, Kandırır işte seni, sarhoşken Sıratı geçen Neyzen. Bir akıllı demiş, sadece iyi insan olmak yeter diye. İncele onları, tanışmış mı hayatında bir tek ayetle? Madem öyleydi, daha ne gerek vardı koca kitaba? Tek cümle yeterdi, kalbi temiz bir sarhoşa. Öyle çok ayet var ki, Müslüman nasıl olur diye. Bilmeyen dinsiz, sarhoş çıkar sırat denen köprüye. Doğrudur, ilgilendirmez kimseyi, başkasının namazı. Cahiliye, doğru yol bilir, namazsız müslümanı. Beynamazın öğüdü küpe olurda kulağında. Bir müslümanın sözü, irtica gelir mantığına. Neden dinini öğrenmek istersin sarhoş bir dinsizden? Bi haber yaşarsın vahiy getiren peygamberden. Başını sallayarak, namaz ayetini dinlersin mezarlıkta. Namazı reddeden bir garabeti, tasdiklersin anında. Küfre desteğin, küfür olduğunu bilmezsen, Yalan yanlış şeyleri, elbette geliyor sanırsın dinden. Yaşasaydık aynı dönemde, anlatırdım hem Neyzen’i. Hem de, adını bile yanlış telaffuz ettiği Rabbimi. 20.2.2010/İstanbul |