SENİ SEVİYORUM BABA
...Evet baba;
İşte ben bunları yaşadım Kurabildiğim cümlelerce. Ve daha anlatamadıklarım var; Yüzlerce... Yıllar önce,küçükken Çok küçükken ben; Eve gelen misafir kız çocuklarıyla şakalaştığında İçimde nefret çiçekleri büyütürdüm Sana... Küçücüklüğüme inat,kocaman nefret çiçekleri... Neden baba? Neden bana değil de hiç tanımadığın çocuklara göstermeye çalışırdın sevgini? Neden benim değil de başkalarının saçlarını okşardın hep? Hem de benim kırılgan,kocaman,çocuk gözlerimin önünde... Küçükken, Çok küçükken Hülya ve ben; Bir kez üstümüzü örttüğünü hatırlıyorum Örterken de yanlışlıkla’’hadi uyuyun!’’yerine’’hadi oynayın’’demiştin. Ne kadar gülmüştük İlk defa seninle bir olaya gülmüştük. Şimdi otuz iki yaşındayım; Ve ben o anı hiç unutmadım baba! Aynı kalmıyoruz elbette,dünya değişirken Tek şey hariç; Evlatlar... Onlar hiç büyümüyorlar baba! Ana-baba yaşarken,emin ol büyümüyorlar. Hani askerdeyken aldığın resimdeki; Tüllü,boncuklu elbiseli küçük kız vardı ya İşte ben O’yum baba! İnan hala ben o küçük kızım; Savunmasız,sevgiye,şefkate muhtaç,küçük bir kız Senin kızın!.. Acımasız,aciz kederlerimi gelip Sana anlatmak, Senin dizlerine başımı koyup,dakikalarca ağlamak, Ve bir babanın nasırlı ellerini,saçlarımda hissetmek... Acaba bunlar nasıl duygular baba?.. ’’Benim babam senin babanı döver,o benim için her şeyi yapar’’diyebilmek nasıl? Neden unuttun,senin de bir zamanlar çocuk olduğunu? Çocukluğumun seninle olan bölümlerini kırık mısralarla doldurdun;neden? Neydi? Ne olabilirdi,bu denli duygularını saklamana sebep? Gözlerinin sapladığı o bıçak göğsümde hep Oysa babalar değiller miydi,özellikle kızlarının kahramanı? Onların sığınağı,bıyıklı tenteleri... Korkuyorum baba! Geç kalmaktan korkuyorum Yeterince geç belki Dahasından korkuyorum. Ne kadar çok istedim,boynuna sıkı sıkı sarılıp Seni öpücüklere boğmayı. O güçlü,kocaman,güven dolu ellerinden tutup Sokaklarda gururla dolaşmayı. ’’Benim babam bu ülkenin en yakışıklı adamı’’dediğim arkadaşlarıma Kaba bir tabirle’’hava atmayı’’ Bunları çok istedim baba! Ama hiçbirini; Evet hiçbirini yapamadım. Hep birbiri ardınca düğümler attın suskunluğuma. Bunları derken; Ben de hatalarımı yüklendim sırtıma Bir farkla; Ben küçüktüm Ve hep küçük olacağım senin yanında. Yıllar akıp gidiyor İnsafsızca,durmaksızın... Akıp gidiyor,yakalayamıyorum Geçen zaman kazanılan topraktır oysa insanoğluna Ama ben habire kaybediyorum baba! Zaman geçiyor Vakit azalıyor! Sana söyleyemeden, Senden duyamadan geçiyor... Ben çok üşüyorum baba! Şefkatinin sıcaklığını bilmek istiyorum artık. Geç kalmış olmak istemiyorum Büyümek istemiyorum baba! Vakit geldi Vakit tamam; Emin ol şu an mısralarım dahi titriyor, Yazmaya çalışırken. Ki ben bu cümleyi etrafıma haddinden fazla kullanırken Bir tek Sana söyleyemedim; Oysa en çok söylemek istediğim Sen’ken... İtiraf ediyorum; Bu saatten sonra çok zormuş Şu an kalemimi göz yaşlarıma daldırıyor Ve yazıyorum baba! Ben bu onlarca cümleyi Sırf Sana,şu birtek cümleyi söyleyebilmek için yazdım Ve ben senden daha cesurum; ’’SENİ SEVİYORUM BABA!... EMİNE EKŞİ |