Sustu (!) aklını derin bir sızının en müphem yerinde yitirdiğinde..Sustu.. Susmayı istedi, istedi hiç konuşmamış olmayı .. Bir dilsiz olsaydı.. Duyduğu tüm sözleri, sesleri hiç konuşmadan ezber edebilseydi .. Veya duyurmak istediğinde kendini, bir hayal gibi görülmeden nüfuz etseydi umduğuna .. Öyle hasretti, içindekiyle kimsenin çözemediği bir halle fısıldaşmaya .. Sustu.. Tüm sesli harflerini avuçlarına batırdı hunharca .. İnceden bir sızı .. Kanayan avuçları mı ? Harfler mi yoksa .. Giderek çoğalıyor ve sızıyordu hüznün arasından .. Sızdıkça acıyor , acıdıkça daha çok kanıyordu .. Büktü boynunu, toprağa b/aktı .. Gönlünün toprağı nicedir allara boyanmamıştı .. Al yakışırmıydı ? Sustu.. İçlenmişti besbelli bu hale, dokunsam ağlayacak derler ya hani Dokundum bil(e)meden .. Ağladı .. Sarsıla sarsıla, tüm sözcükleri boğazına düğümleyerek.. Ağlıyordu.. susarak .. Sürgüsü pas tutmuş, kilit üstüne kilit vurulmuş bir kapı eşiğine yaslanarak .. Gönül mevsimi bahara durmuşken, üzerine yağan kar da neydi .. Akıtacak yaşı, sucacak çok sözü vardı .. Konuşşa üzerine yıkılacak, kafiyesi bozulacak devrik cümleleri .. Sustu .. Yüreğine düğümlenenler, sancılara boğuyordu ebkemliğini.. Zordu.. çok zor.. özünden akanlar, bir iplik gibi eğiriliyordu sevgilinin tuzağına .. Yokluk, nede z/amansız gelmişti sükûtun dipsiz arafına .. Oysa; Söyledikleri, bir ırmağın üzerinde umarsızca dolaşan saman çöpü gibi hafifdi.. Ya Söylemedikleri ? Onlarsa bir dağ .. çoğu yeri türlü afetlere tutulmuş olsada hala ayakta .. Sustu... Niye mi ? Yetimdi zaman.. Susmazdı belki, olsaydı Kalbinde bir mezar taşı.. yalnız onu sarmayalan .. Fatima Zehra Demirhan / âHuZâRi |
derin bir şiirdi
sevgiyle