FAKAT NE İÇİN ÖLMEK?masa öylece duruyordu bilmiyor gibiydi etrafında olanları belki de kimse bilmiyordu bu öğle yaşananları önce o buruk yakarış çınlamıştı odada sonra geç gelen bir hıçkırık sesi sönmüş ’tutkular’ inlemişti sonra, kendi yokoluşlarına gözyaşı bilmeyen bu oda masanın etrafında tadıyordu dinmek bilmeyen bir acıyı oda derin bir sessizliğe gömüldü sonra damla damla süzüldü kanlar, gözyaşlarıyla en sonunda en yürekli davranan telefon çalmaya başladı hiç susmak bilmeyen sesi dağıldı odaya buruk bir acı doldurdu gözyaşı nedir bilmeyen bu odayı sonunda dudaklar gibi telefon da sustu; suspus oldu oda masa etrafında olan her şeyin farkına vardı perdeler savrulmayı kesti merdivenler gelen konuklarla sessizliği bozdu ve televizyon şöyle dedi: ’evet sayın seyirciler, bu gün iki gencimiz daha uyuşturucu batağında yaşamını yitirdi.’ |
bizi bize bırakmasın...
saygımla...