SEVİNCİN DİNDİĞİ ŞEHİRİstanbul o gün uykulu gözlerle uyandı gözlerini kibar bir kadının yelpazesini açar gibi açtı bilmiyordu yıllardır neydi onu ayakta tutan yine de uyandı işte! hayat bu şehirden neleri götürdü bir baktı neyi bırakmıştı ki? gündelik işlerine başladı sonra önce güzelce bir yüzünü yıkadı; gözündeki sisler yavaşça dağıldı artık istanbul’a uzaktan bakan biri her yeri tüm netliğiyle görebilirdi sonra koynunda birkaç kıpırtı hissetti anladı ki kiracıları uyanmaya başladı bir gürültü cümbüşü koptu ardından kollarından vızıldayan arabalar geçti bir bir ...................................................... istanbul’un bağrında yaşayanların kimi aç susuz kimi perişan ama yok hallerine hiç ağlayan ağlamak neyi değiştirirdi söyleyin onlara söylenecek bir şey yoktu aslında |