RÜYABeşAralık Soğukİstanbul akşamı. Dışarıda kuru ayaz. Gece yarısını çoktan geçmiş. Sessizliğin çığlıklarını duyuyorum. Gözlerim boş bakışlarla geziniyor. Odamın kuytu köşelerinde. Acıyor ruhum, Çarmıha gerilmişcesine. Usulca başımı yastığa koyup. Kapatıyorum gözlerimi Mahkum ediyorum uykuya. Bir an sen geliyorsun aklıma. Sıcaklığını hissediyorum. Dokunmadığım ellerinde. Ürperip oturuyorum yatağıma. İşte karşımdasın! Gözlerime bakıp haydiiiii, Haydi gel… Gidelim buradan diyorsun. En mahsun tavrınla. Usulca tutuyorum ellerinden, Yarını düşünmeden. Geliyorum ardından… Tan yeri ağarırken. Tüm canlılar uykuda. Sadece ikimiz merhaba diyoruz. Doğan güne. Merhaba kainat. Merhaba insanlar. Merhaba aşk… Alıp götürüyorsun beni, Çıkarıyorsun karanlık geceden. Önümüzde bir kapı açılıyor. İkimizin dünyası deyip Giriyoruz o kapıdan içeri Burada mutluluk, Burada sevgi. Burada sıcak bir dünya… Sanki cennetten bir bahçe. Tüm renkler dans ediyor ahenkle. Birden...! Elimi bırakıp uzaklaşıyorsun, Benden... Sisler arasında kayboluyorsun gözden. Bakıyorum etrafıma. Neredeyim? Ben yine bir başıma, Yine yalnız, Yine sensiz. Tan yeri ağarırken uyanıyorum, Rüyaların en güzelinden. Özlüyorum seni, Özlüyorum sevgini. Özlüyorum bırakma artık, Karanlık gecelerde bir başıma beni. Gamze YAĞMUR. 05.12.2009 |