Şubat Hatırası
Sert arnavut kaldırımları
Avutmuyor beni. Vurdukça yüreğim, Daha bir acıtıyor, Yanıyor ciğerim, Tavada arnavut ciğeri gibi. Islak yağmurla yunmuş yer Gök gri perdeler çekmiş üstüne Omuzlarımda bir yük var ki Sanki bulutlar kurşundan Ayaklarını basmışlar ruhuma Hadi diyorlar Götür bizi; kof insan Başka neye yarar ki Yürü... Bir simitçi geçiyor ayakları ıslak. Yemyeşil bir koca çınar eğiliyor, Islak yapraklarıyla okşuyor, Simitçi çınar yapraklarını bir bir öpüyor Alnına götürüyor. O an yıldırım çarpıyor çınara Bir susam tanesine değip Akıyor toprağa. Vitrinler önününe düşüyor Bir susam. Bakıyor küçük bedeniyle, İçerdeki sevgilere; Kaç kıratlık sevgiler asılmışlar boyunlarından Can çekişiyorlar. Yalın ayak bir boyacı Elleri siyah, gönlü ak Bir simit yiyimi mutluluk çalmış boyadan. Simitçi, boyacı yanyana durmuşlar. Arkalarında bir yazı; Şubat ondördü. Bu fotoğrafı hatıra olarak alıyorum hafızama, Sevgi bu olsa diyorum Yürüyorum... Şubat (2010) |