Raylar ve Mezarlar
Bir tren garının bekleme salonunda
Çift kişilik uzanmış insanlar, tek kişilik koltuklara. Bir tren garının bekleme salonunda, Hiçbir şey beklemeyen insanlar. Çok uzun zamandan da önceydi: ’Biz hep burda mıydık?’ Raylara sıkı sıkıya bağlı geçmişleri: ’Ölüm mü; o da neymiş?’ Bir tren garının bekleme salonunda Kesik soluklar ısıtır bedenleri. Bu suskunluk, sesleri sağır edecek gibi Tek duyulansa, raylara bağlanan bir geçmişin sessizliği. Birinci peron ve birinci yoldan ibaret bir tren garında Kara trenin adına yakışır dumanı, Bir bulutun tesellisidir gözlerde. Bir tren garının bekleme salonunda Zamana kazıyarak öğrendiler beklememeyi, Kara dumanı ve gelmeyen o treni. Artık saymıyorsun yaşını Ve sormuyorsun sorularını. Öğrenmiş gibisin sen de, artık beklememeyi Bir tren garının bekleme salonunda, Geçmişine kazıyarak kimsesizliği. Artık ölmek bile cazip gelmiyor sana, öyle değil mi? Aynalarında kırıldı. Fark etti yansımaların aslında sen diye birşey olmadığını. Bir tren garının bekleme salonunda, Öylece oturmuş, İzliyorsun raylara bağlı geçmişinin can çekişmesini. Boş bakışların, dolduramazken kendini bile Her cuma Ardından biri yaklaşır sessizce, Bir çiçek bırakır yanına Ve bir de dua suskunluğuna Çoğu zaman duymazsın bile. Bir tren garının bekleme salonunda Bekliyorsun sadece. |
tebrikler.. ve dua ile..