Taptığın/Yaptığın Ne
Yolda kaldım,
Kaç eren geçti yanımdan Ellerinde bir nur ki; Uzandım ellerine, Hayır dediler, Herkesin nuru kendine, Ve arkalarına bakmadan yürüdüler. Kaldım, Kaç mevsim yaşadım. Soydum kabuklarımı kaç kere. Her çıkan ben, Daha bir başka. Anladım dediğim anda, Yanlış bir adım atmışım. Etrafımda kendilerini anlatan yobaz anlayışlar Kulaklarımı tırmalıyor. Nasıl bir anlayış ki Ya Rab, Senin gökkubbene yaslanıp, Kendini aşalıyor. Yok yok bu ıssız vahada D/in cin yok ortada. Yalnız etrafta zanlarımızın kapladığı kara Bulutlar var ki; Her nefsin isteğine sağnak sağnak yağarlar. Hayır kendimden bilirim; Kaç yetim gördüm, İhtiyar babama kızdım kaç kere, Komşum açtı bilmedim. Yanıldım; Ettiğim secde Sana değil, Kendi körlüğümeymiş. Yoksa, Ya Rab; Sen kimseye haksızlık Emretmedin. Geç bunları geç diyor, Malum altında yatan, Azgın kara baykuşlar var; İnandığın tek şey varsa Para, iktidar. Hayır, demek yetmez Bu ithama, Yaşamı getirip şahit olarak yanına İşte burda hayatım, Söyleyin artık ben müslümanca yaşadım, Demeden, ispatı yok bunun. Sözde olmaz secde, Taptığın neyse, Hayat, herdaim gösterir sana Taptığın ilah bu diye. (Şubat 2010) |
evet hekesin nuru sevabi ve günahi da kendine.
güzel ve anlamli bir siir
haksizlik etmissen secde de etsen kiymeti olurmu ki.
paraya tapan insan sayisi giderek artiyor.
yüreginize saglik
saygilar