DİZ BÜKÜLÜR BAŞ GÖĞE
Siz kimi, kimde nasıl, niçin arıyorsunuz
Bilesiniz ki gerçek sırrındaki kaynakta Sanmam yalnız kalb ile dili tarıyorsunuz Vesvese büyükse de o bir zerre hak, Hakk’ta Nefis helâl bulursa gözlerde menzilini Gökler bağ bahçe olur, yer hoş sofrada sini Oturtur başucuna doyurur sahibini İki iştah; biri yer, biri ağlar damakta El mideye çalışır, mide cimri bedene Ölüm nihai perde, sevgi devam edene İlâhi bir emirle kapanmadıkça çene Muhabbet sürecektir, hem evde hem sokakta Bazen dizler bükülür, başlar göğe değerken Geç olsun istenilir ve vakit dolar erken Mal, mülk, huzur, dün, bugün, şu gün, şurada derken Ansızın durur zaman dönüp durduğu çarkta Hani ya dil ucunda karara varıyorduk Doğruyu eğri yolda olandan soruyorduk Niçinler yarım kaldı, meçhûl zamanda durduk Doğrunun eğri farkı, kayboldu eğri farkta |