Üç nokta koydum gecenin siyahına ...Acılar biriktiyorum masum avuçlu çocukların yüreklerinde! Şehre dar gelen bir hayalin ortasında,kederler çoğaltıyorum yırtık ceplerimde.An geliyor bir ülkeye bölünüyor yüreğim ve an geliyor dünya oluyor karanlığın yamacında.. Saklı düşlerimin o en kayıp adreslerinde bir masala dönüyor sözlerim.Zamansızlığıma sığdıramadığım derin acılar saklı şimdi kimliksiz düşlerimde!...Ben bir şehre çekip giderken bir ülkeye dönüyor yüreğim.Ben; şehir ve ülke iki bağımsız hayal atlası ve tam ortasında ben masum avuçlu bir çocuk yüreği.. Bütün serzenişlerime bir kandil yakıyorum gecenin sukut ettiği bu saatte! Bütün hayal kırıklıkları,bütün sıradanlıklar ve bütün gerçek olmayan aşklar birer birer kapı çalıp çekip gidiyorlar. Oysa ben bir yıldız saraken gamlı düşlerime ve kelimeleri hüzün rengine boyarken, ardımda yaşayamayacağım her şey bir uçurum olup çıkıyor karşıma. Zamanı karalıyorum silikleşen yazılarımın içinde ve göğün karanlığına hicran yazıyorum siz sabaha soyunup uyurken. Bense gecenin tam koynunda,adını bile bilmediğim tüm sözlerin esaretini yaşıyorum!.. Ayrılıkların o kapanmaz yara gibi duran bütün ayraçlarını kaldıryorum.Tuz basıyorum özlemden çatlayan yüreğimin yarasına. Akşamlar geceye soyunup dururken ve çekip giderken bütün eşgali yldızların, ben göğe yükseliyorum sanki! Hz.İsa oluyorum göğün avuçlarında.Bir zaman sonra sevgi yağdıracağım bu karanlık şehre ve bu kayıp dünya sahnesine!.. Belli belirsiz korkular ve kaygılar var içimde.Bitip giden bir ömrün sonbaharında yazılı mısralarım.Öyle çok şey var ki; susupta söyleyemediğim, ruhumun çarmağa gerilmiş umudsuzlıkları içinde cesaret edip dile getiremediğim.. |
şiir olarak okumadım.
kaleminiz daim olsun
selamlar yüreğinize