Kontak
biliyor muydun, bilmem;
çürük elmaydı bir zamanlar benim adım, her gelenden bir “çatlak” muamelesi; -şamar oğlanı halt etmiş! ne kadar diretirsem direteyim ben, sorup durana, “yok abi tuhaf bir durum” deyip, kandırmaca, deli gömleği de bir başka durmuş ya, üzerimde, -zaten beyaz moda; sırtımı sıvazlamış kolları da; hiç görülmemiş belki böylesi; -evlere şenlik! aslında çok garip durum bu, olsa olsa, deli bir yüreğin işi, kırk akıllının içinden çıkamadığı, -bir sevda meselesi. yahu, anlasanıza! inanmıyordum kimseye hiç; sanki bir ben acılardayım, bir ben gidici, sevdayı malım belliyordum, sabahlar olsun diye; bir bana işkence, bir bana zulüm, baksana zehir saçıyor bu yâr; -sahici! ne yalanlar söylüyordum; -sebildi hepsi de, uydur gitsin ne kadar cennete benzetsem şu bahçemi; yüreğim cinnet geçirmeyi nasıl da bildi, -şimdi, deliden saydır artık beni; -bu iş bitsin! çakır keyif oldu millet; -dere akar, töre bakar adım başı zil takar, oynar elbet nasıl olduysa, oldu bir kere; -kuyudaki taşı sen çıkar! |
-dere akar, töre bakar
adım başı zil takar, oynar elbet
nasıl olduysa, oldu bir kere;
-kuyudaki taşı sen çıkar
.......Artık kuyulara taş değil,can hemde calı can atıyorlar..
Çıkarsak ne yazar...Atılmasını önlemedikten sonra
Kutlarım selamlar