EZEL
Garip kaldım
Ne yoldaş var? Ne sırdaş? Çok uzaklarda kaldı Ana, baba, gardaş Yosun tuttum ağlamaktan Yeşil hiç bu kadar Bulaşmamıştı gözlerime Etrafım çevrili Hep kuru kalabalıklar Kalbim bu kadar Hiç ah etmemişti Hapsettiler beni En olmaz yere Gözünün dibine Es geçildim hep İtelendim, ötelendim İçten içe doldum Ama hep sustum Küçücücük Gülüşler kandırdı beni Elma şekeri gibi Tattırıldı ama Hiç doyurmadı Anladım ki boş Boş bir çırpınış Damarlarımdan süzülürken Son damla Ben hala hayran hayran Hayaline baktım Bırakırken sana aşık bedeni Küllerimden sensizliğe doğdum Yeminler ettim Fırtınalara Bir kez daha Bir kez daha Ben olmayacağım |
Kaleler yıkılmadıkça çırpınış bitmez
Silinmiş evhami benlik
Çırpınış bilmez
Sevmecikler ki fanidir
Sevmek baki
Sevmecikler silinmeli
Ne Şekil suret
Ne ah vah ve figan
Ne ümit edilen gülistan
Hepsi silinmeli
Sevmek bildiğimiz sevmek değil
Öyleyse Silinmeli
Fırtınalar yelken bulmamalı
Ölmeden ölmenin çaresi
Sil geçmişi,geleceği
Ne rüzgar ne su ne ateş hatta toprakla
Ne muhabbetin
Ne de ilgin kalmasın
Çünkü özünde
Hiçbiri değilsin"
... demiş fena bekanın dilinden.
Sevgili Hasan Can
Bunları yazmak içimden geldi yazıverdim nedendir bilmem. Herhalde kendime söylemek için.
Selam ve tebriklerimle.