...DURULAN YER...
Herşeye mülayim bir bakışa
Kendini kaf dağı şahı sanan bedenin yansımaları karşılık verdi Önde bir yerlerdeydi ya Cepte kabarık çıkıntılar vardı ya Güç kalelerden avuçlarına konuk olmuştu sanki Kinayeli ses yayıldı göğe Kırgın yürek gülümsedi yine de Elden gelen ne vardı El"den gelene muhtaç olmaktan başka Tebessümleri kadar ağladı sessizliğinde Şöyle tam ortaya yayılsaydı dürüstçe Hiç katıksız ve de saf haliyle Hatta blöfsüz O en halsiz en tokatlanmışlığı bile Dikenli yollarda koşmalara alışmış nasırlı avuçlarla Kuzu postlarına sarınmışların bilmediği Öyle ulaşılmazlar saklıyordu ki gerilerinde kimbilir Durulan yer Önemliydi önemsizliğince Yürek Anlam çokluğu Hayat akışına karışan bilgelik Birden yok olabiliyor Kocaman çığlıkların gökte ufalanması gibi Bir adım sonra aynı masada Burun kıvırabilir aslında arkada duran Ne yazık Ne yazık ki Hep bu dünyada çoklu insanlık konuşuldu İnsan türü tekken Sınıflara çadırlar kuruldu Örümceklere teslim edilmiş kof kafalarca da Bu çadırlar dolduruldu Tek neden de durulan yer oldu... ASLI DEMİREL... |
haklısınız...
keşke, insanlar arasında ayrımcılık olmasa!